8 Mayıs Dünya Talasemi Günü...
08 Mayıs 2021


  • TALASEMİGÜNÜ_POST.jpg
  • TALASEMİGÜNÜ_POST2.jpg
  • TALASEMİGÜNÜ_POST3.jpg


Talasemi; ülkemizde en sık rastlanan, anne ve babadan çocuklara kalıtsal olarak geçen önlenebilir bir kan hastalığıdır. Akdeniz havzasından sık görülmesi nedeniyle “Akdeniz Anemisi” olarak da adlandırılır. 

Ülkemizde akraba evliliğin sık olması nedeniyle Talasemi hastalığının önlenmesi amacıyla “Evlilik öncesi Hemoglobinopati Tarama Programı” 81 ilde uygulanmaktadır. Bu program kapsamında evlenecek çiftlerden birer tüp kan alınarak talasemi taşıyıcılığı açısından test yapılmaktadır. Taşıyıcılık saptanan çiftlere genetik danışmanlık verilerek sağlıklı bebek sahibi olmaları için gereken yönlendirmeler yapılmaktadır. 

Talasemiler hemoglobin zincir bozukluğuna göre alfa ve beta talasemi; klinik duruma göre ise talasemi taşıyıcısı, transfüzyon bağımlı olmayan talasemi ve transfüzyon bağımlı talasemi olarak sınıflandırılır. 

Talasemi hastalarında halsizlik, solukluk, iştahsızlık, sarılık, huzursuzluk, büyüme gelişme geriliği, karaciğer ve dalak büyümesi sonucu karın şişliği, kemiklerde genişleme şikayetleri görülebilir. 

Talasemi tanısı; tam kan sayımı, periferik yayma (kan hücrelerinin mikroskopta incelenmesi), hemoglobin elektroforezi ve genetik testler ile kolaylıkla konulabilmektedir.

Talasemi hastalarında üç temel tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Bunlar kan transfüzyonu, demir bağlama (şelasyon) tedavisi ve kök hücre naklidir. 

Talasemi tedavisi multidisiplinerdir. Hematoloji bölümünün koordinatörlüğünde kardiyoloji, endokrinoloji, enfeksiyon hastalıkları, gastroenteroloji, radyoloji, genetik, psikyatri, çocuk cerrahisi, göz hastalıkları ve diş hekimliği bölümlerinin yakın işbirliği ile talasemi hastalarının takip ve tedavisi yapılmalıdır.